Eğer yaşama dair tutkunuzu hayatınıza iliştirilmiş makas işaretli olan yerlerinden kesip çıkarabilirseniz, hayalinize tek kuponda sahip olmayı kendinize çok görmeyin. Çünkü hayallerinizi gerçekleştirebilmenin ilk adımı, onlara uzanan kapıyı aralayacak olan tutkunuzu keşfetmektir. Bunun için öncelikle kendinize fırsat yaratmalısınız, o nedenle bu süreçte ne başkalarının size bu fırsatı tanımasını bekleyin ne de koşulların uygunluğunu denetleyin.
Hayat, kimi zaman bizlere bazı fırsatlar sunar. Kimisi bunun bir fırsattan ziyade zorluklarla dolu bir engel olduğunu düşünürken, kimisi bunu bir şans olarak görür ve değerlendirmek adına girişimde bulunur. Hatta bazıları kendini kanıtlamaya öyle isteklidir ki yaptığı her hatadan sonra bir ders çıkarır ve ardından yeni bir kapı keşfeder. Yaşam, aralanması gereken kapıyı size her zaman göstermeyebilir. O kapıyı bulup açması gereken sizlersiniz. O nedenle hayatınızın ressamı kendiniz olun. Tablonuza hayallerinizi öyle büyük bir arzuyla çizin ki ona her baktığınızda size hayalinizi hatırlatacak ve sizi harekete geçirecek bir öz nedeniniz olabilsin. Çünkü sizi sabahları o yataktan kaldıracak olan güç bir çalar saat değil, sahip olmanız gereken öz nedeniniz olmalıdır.
Çoğu insan hayatın içinde NE yaptığının farkındadır. O yaptığı şeyi NASIL yaptığını da kısmen biliyordur, fakat yaptığı her ne ise onu NEDEN yaptığını bilen çok az insan vardır. Yaptığınız şeyi neden yaptığınız çok önemlidir. Küçük ya da büyük bir nedeniniz olabilir. Önemli olan bunun sizin için ne ifade ettiğinin bilincinde olmanızdır.
Hayatta başarılı olamayan birçok insan var. Yeteneksiz olduklarından değil, beceriksiz olduklarından değil. Başarılı değiller, çünkü onları çabaya zorlayıp harekete geçirecek hiçbir nedenleri yok. Bu yüzden sabahları uyanabilmek için alarma ihtiyaç duyuyorlar. Bu yüzden, onları uyanmaya zorlayan tek şey, vakitsizce çalan çalar saat. İzin verin sabahları sizi tutkunuz uyandırsın!
Eğer isteklerimiz doğrultusunda bizi eyleme geçirecek bir nedenimiz yoksa, hayata dair bir amaç edinmemizin anlamı olmayacaktır. Hiçbir amaç nedensiz değildir. Düşünün ki elinizde potansiyelinizi temsilen bir fırça ve yağlı boyanız, önünüzde ise bir tuval var. Hayalinizi temsilen de kafanızda bir portre çalışması yapmak var, fakat sizi fırçayı boya ile buluşturup tuvale sürmeye zorlayacak bir nedeniniz yok. Ne yaparsınız? Birçok insan gündelik alışkanlıklarını terk edip değişim odaklı o ilk adımı atmaktan korktuğu için tutkuyla sarılacak bir neden bulamaz ve bu nedenle her gün aynı şeyleri aynı şekilde yaparak farklı sonuçlar almayı beklenti haline getirir. Sonunda ise hayallerine ulaşamayacaklarını düşünür ve vazgeçerler.
Sizi bu hayat oyununda tutacak olan öz nedeninizdir. Onu bulmalısınız! Ne yapıp edip onu keşfetmelisiniz! Sizinle bu yolda ilerlemeyecek olanları terk edebilirsiniz, onlara sırtınızı çevirebilirsiniz, fakat sımsıkı sarıldıysanız eğer o nedene, onu asla terk etmeyin. Unutmayın; bu tablo sizin isminizi taşıyacak. Öyleyse bu hayatta eserinizin özgün olmasına değer nitelikteki o nedeni bulun ve kendi eşsiz sanatınızı ortaya koyun.